Trafik kazası neticesinde en az 4 ayrı alacak kalemi alabileceğinizi biliyor muydunuz? Trafik kazası tazminatınızı; güncel gelişmeler ışığında yaşam tabloları ve teknik faiz hesapları baz alınarak, gerçeğe en yakın haliyle sorgulamak ve hesaplamak için lütfen form doldurunuz.
DETAYLI BİLGİ
Daimi maluliyet tazminatı, bir kimsenin kazadan önceki hali ile kazadan sonraki hali arasında kaybedilen güç (efor) kaybı olarak tanımlanmaktadır. Burada önemli olan bu efor kaybının ömür boyu sürecek olması karinesidir. Daimi maluliyet tazminatını trafik kazasında %100 kusurlu olmamak kaydıyla karşı tarafın kusuru oranında, trafik kazasında sürekli iş göremezliği oluşan herkes alabilecektir.
Geçici iş göremezlik tazminatı, daimî maluliyet tazminatıyla benzer bir şekilde bir kimsenin kazadan önceki hali ile kazadan sonraki hali arasında kaybedilen güç (efor) kaybı olarak tanımlanmaktadır. Kişi trafik kazası sonrası bir süre tedavi görmekte olup bu sürede %100 oranında hayati fonksiyonlarını hiç yerine getiremez sayılmaktadır. Geçici iş göremezlik tazminatını da aynı daimi iş göremezlik tazminatında olduğu gibi trafik kazasında %100 kusurlu olmamak kaydıyla karşı tarafın kusuru oranında, geçici maluliyet süresi boyunca herkes alabilecektir.
Tedavi gideri tazminatı, trafik kazası sonrası uğranılan bedeni zararların giderilmesi, iyileşmesi için yapılan tedavi masraflarını kapsamaktadır. Tedavi giderleri belgelenebilir tedavi giderleri ve belgelenemeyen tedavi giderleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesine göre belgelenen tedavi giderlerinden kişinin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu sorumludur. Ancak belgelendirilemeyen tedavi giderleri bu maddenin dışındadır. Belgelendirilemeyen tedavi giderlerinden diğer tazminat kalemlerinde olduğu gibi Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesi gereği sigorta şirketi, kusurlu araç sürücüsü ve aracın işleteni müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Bakıcı gideri tazminatı; trafik kazası sonrası bedensel zarara uğrayan kişinin hayatını devam ettirebilmesi için bir kimsenin bakımına muhtaçlığının olması hallerinde ortaya çıkmaktadır. Bakıma muhtaçlık ilk akla gelen haliyle düşünülmemelidir. Normal hayatındaki herhangi bir eylemi yapmak için başkasına muhtaç olmak bu tazminat türü için yeterlidir. Bakıma muhtaçlık süresi bedelsel zararın türü, niteliği ve büyüklüğüne göre değişebilmektedir. Bakıcı gideri tazminatı alabilmek için belgelenebilir bir bakıcı giderinin sunulması zorunlu değildir. Farazi olarak hesaplanan sürede kişinin bakıma muhtaç olduğu varsayılmaktadır.
Destekten yoksun kalma tazminatı; gerçekleşen trafik kazası sonrası hayatını kaybeden kişilerin desteğinden yoksun kalan yakınlarına ödenen bir tazminat kalemidir. Destekten yoksun kalma tazminatını, kişinin bakmakla yükümlü olduğu veya karine olarak bakmakla yükümlü olduğu varsayılan kişiler alabilmektedir. Burada en çok karşılaştırılan mirasçılar ile destek alacaklıların aynı olduğunun düşünülmesidir. Ancak her mirasçı bir destek alacaklısı sayılabilmekte iken, her destek alacaklısı mirasçı değildir. Destek alacaklıları başlıca; eş, çocuklar, anne ve babadır. Destekten yoksun kalma tazminatı kusurlu aracın sigorta şirketinin yanı sıra, kusurlu kişiden ve kusurlu araç sahibinden talep edilmektedir.
Maddi hasar tazminatı; zarar gören kişinin malvarlığında meydana gelen zarar olarak tanımlanabilmektedir. Bu tazminat türünde trafik kazası sebebiyle araçta oluşan hasarın düzeltilmesi, tamir edilmesi, değiştirilmesi ve işçilik kalemleri esas alınmaktadır. Bu tazminat kalemini diğerlerinden farklı olarak yalnızca araç sahibi tarafından talep edebilecektir. Araçta meydana gelen hasar tazminatı kusurlu araç sürücüsünden, aracın sigorta şirketinden ve aracın işleteninden müşterek ve müteselsilen talep edilmektedir.
Değer kaybı tazminatı; aracın trafik kazası önceki değeri ile trafik kazası sonrası değeri arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır. Oluşan maddi hasar sonrası araçta bir kısım düzeltme, parça değişimi ve tamirat yapılmaktadır. Bu durumda aracın hasarsız haline göre piyasa rayicinde değeri düşmektedir. Bu değerin düşmesi bir haksız fiil olduğundan sorumluların zararı tazmin etmesi gerekmektedir. Ortaya çıkan değer kaybı, kusurlu aracın trafik sigortası olmak kaydıyla sigorta şirketinden, kusurlu araç sürücüsünden ve araç işleteninden birlikte veya ayrı ayrı talep edilebilecektir. Bu kişiler birlikte sorumlu olup, herhangi birinden zararın tazmin edilmesi diğerinin borcunu da sona erdirmektedir.
Manevi tazminat davasında; yukarıda sayılan tüm zarar kalemlerinin aksine kişinin kendisinde veya malvarlığında gözle görülebilir bir zarar aranmamaktadır. Manevi tazminat davasında aranan, haksız fiil sebebiyle hak sahibinin manen zarar görmesidir. Burada manevi tazminat davası asla zenginleştirme aracı olarak görülmemelidir. Aksine hakim tarafından salt olay özelinde vicdani kanaat ile manevi zararın bir nebze de olsa giderilmesidir. Bu nedenle bu zarar kalemi belirlenebilir ve bölünebilir değildir
